http://www.youtube.com/watch?v=enDNaLJSGKY
Belki bir gün özlersin, Başka adamlarla ..
Başka şehirlerde, Yürürken ..
Okuduğun ilk roman, Sevdiğin ilk adam ..
Yasal acılarından, Hatta yalnızlıktan ..
Belki dolar gözlerin, Başka adamlara ..
Başka şehirlerde, Belli etmezsin ..
Belki bir gün özlersin !
Seçtiğin bu hayat, Geçtiğin son adam
Yasal acılarından, Hatta yalnızlıktan
Sessiz harfler seçersin
Başka adamlara, Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin
Sil gözünün yalnızlıklarını, O an fısılda duvarlara adımı…
Bin bıçak var sırtımda, Biniyle de adaşsın..
Her biri hayran sana !
_____________________________________________
=) ufak bir tebessüm eşliğinde yine ve yeniden, ya ne bu benim kaderimden çektiğim bilmiyorum ama zaman ve dünya o kadar küçük ki kaybettiklerimi mi topluyorum yada yeniden acımı çekmem için geri geliyor veya buluyorum bilmiyorum… Belki bir gün özlersin, Başka adamlara, Başka şehirlerde… Bu parçanın aslında bende çok ama çok değeri var. Yıllardır Bilgisayarımın ve benim belleğinden silmediğim bir kaç anı resmi tekrar canlandı gözlerimde.. İnsan kaybedince değerini anlıyor bazı şeylerin ama ben hiç kaybetmek istemedim, Hep Kaybetmeyi tercih edenler oldu ömrümde. Bu parçayı ilk dinlediğimde hiç unutmuyorum o zaman seninle internet üzerinden web cam açık bir şekilde görüşüyorduk, şehirler uzaktı kalpler kadar ve kalp imkansızı istiyordu. Belki çocuktum, belki çocukluklar yapmış da olabilir o gün gibi, şu an gibi. Ama şu anda o kadar eminim ki o zaman ki yürek atışlarım şu ankinden farksız değil. Evet zaman çok geç ve yine evet ki bir başka ellerde yada kollarda mı demeliyim.. Başka bir limanda bir gemi mi demeliyim prensesime bilmiyorum… Rüyalarımı süsleyen o prenses şimdi başka bir yerde… Olsun 🙂 Oda mutlu olsun, başka ne isteyim ki ? Yada daha fazla beni ne mutlu edebilir ki ? Yok yok.. Sakın aklına bir şeyler gelmesin.. Asla !!. Sadece söyleyemediklerimi atmak geliyor içimden, haykırmak, bağırmak, çağırmak, duvarları yumuruklamak gibi.. ellerim acırcasına kendini hırpalamak, zarar vermek gibi… gücünün bittiği yerde aslında geriye hiç bir şey kalmamış gibi.. sadece birazcık aslında içinin acıdığı kalır ya 😀 öyle bir haldeyim şu anda.. Mutluyum ama yinede kızamıyorum ki. Saçma sapan bir şey ya bu ne diyim ki. Zaman mı diyim Kader mi ?. Terkedip gidenler gibi mi desem.. Melek gibi uçup gittin ömrümden.. Ya çok şey söylemek istiyorum ama şu anda boğazım düğümlendi. Bu parçayı dinlemek öldürüyor mu beni, içim çok acıyor galiba. Evet çok sevebilirdim.. Delicesine aşık olabilirdim.. Yalnız su gibi muhtaç… Gittin baharım.. Gecenin bi yarısı kendimi yine attım yollara ve o zaman da seni kaybettiğim nokta gibi yada diğer sevgilerimi kaybettiğim yerdeyim. Uçurumun bir kıyısı işte.. Öyle bir yer. Şehir ayaklarımın altında ve ben inan ki çok güçlüyüm. Aşağıda bir sürüde insan var hepsi aşağıdan bakıyorlar bana. Korkma ! Yine geldiğim yoldan gidicem Yine aynı yolu kullanıcam.. Bu şehrin her karışını bu şarkıya boğdum bu gece.. Herkes bunu dinlemeli diye radyolara ismini vermeden.. Onu Çok seven birinden, sadece ona özel diye.. Şarkı isteklerinde bulundum. Korma ismini vermedim !. Adın gibi lâl, Kör ve Sağır !. Farklı dünyaların insanları değildik aslında, Aynı dünyanın insanlarıyız yalnız ihanet eden yine hayaller, rüyalar, umutlardı bana. İçim acıyana kadar mı ve en son tamam diyene kadar mı dinlemeliyim bu parçayı yada daha çok mu hırpalamalıyım ruhum ve bedeni mi ?. Sarılmalıyım evet evet evet sarılmalıyım. Şu anda kendime delicesine sarılmalıyım. Sağ elimi sol göğsümün üstüne koyup kendime sarılmalıyım. Ama gün ışıyana kadar terk ettiğim o saklı bahçeme uçurumun kenarına yine gitmeliyim.. Bir sigara oluyor sonra ciğerlerimi dolduran.. İçerden öldürüyor beni aldığım temiz hava.. Benim boğulmaya ihtiyacım var yada biraz daha kaybetmeye, az daha, biraz daha ve biraz daha.. son noktaya kadar !. İşin özü kısacası galiba yine sen kazandın. Bende ki yerin hiç değişmeyecek bilmeni isterim, isterdim…