Uyandırma uykularımdan, düşlerin olurum senin. Sevme yaralarımdan, acıların olurum senin…
Sevme beni, isteme. Sakın geriye dönüp, hatıraları lekeleme. Kalbimin en tenha köşesinde bile yoksun. Ben kaldığımız yerdeyim, ben o büyük aşkın en güzel noktasındayım ama sen yoksun bugünümde.
Dünlerimi ben yaşıyorum, sen yoksun o günlerde. O kar tanesi sevgi, o kırmızı ve beyaz gül orada, dünde kaldı. Bugünümde sen çok karanlıksın.
Sevme beni, git benden, zerre kalmadın çünkü bende. Ölümsüz sabahların ve gecelerin sevme hakları tarih oldu. Şiirlerde, aşk mektuplarında ve hazin öykülerde kaldı güzel olan her şey. Sevme beni, uyandırma uykularımdan, en büyük kederlerin olurum senin. Sevme geçmişimden, yarınlarının intikamı olurum senin.
……….
Hangi bir yarayı anlatayım sana, bil ki hiç ayrılmadık senle, bil ki ben o günde kaldım ama sen yoksun artık ne bugünde, ne de gelecekte. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden sevme beni zararın olurum senin.
Canım demek isterdim bütün sevmelerine şimdi, özledim diye devam etmek isterdim bütün monolog kalan duruşlarına ve nasılsın? Diye bütün gönlümle şimdi sormak isterdim ama maalesef gönlümde bir ben bile bırakmadın, bir sen hiç olmadın ama maalesef…
Sevme beni emi, ne olur sevme. Ben bir daha ayağa kalkıp düşecek güçte değilim, ben bir daha sana koşacak halde hiç değilim. Sevme beni, çünkü ben seni dünde sevdim ve orası öyle temiz ki bırak öyle kalsın, koşmadan, yalvarmadan, ağlamadan, hep öyle sımsıcak tenin ve dizlerimin üzerinde ipek saçların kalsın.
15.10.2011 // Murat İnce